DİLA ECE YILDIRIM (mahmutyildirim1979@hotmail.com)
HEY İSTANBUL!
Sesimi duymanı istedim,
Her şeye hazırken, sana hazır mıyım bilemedim,
Kuşkusuz gördüğüm gün anladım,
Sokaklarının meçhul, romanının sayfalarının boş kaldığını.
Zaman övgülerimin yaratıcısı olmuş,
Ruhunun mahremiyetini nedense anlayamamıştım.
Fırtınalarına maruz bedenim teslim olmuş,
Sersem başımı hiçlikten çekip, gönlümü çeldiğini bilememiştim.
Sırtında taşıdıkların yağmur olup buharlaşmış,
Toprağına milyonların karışmasına doymamıştın.
Çirkinliklerin fani, güzelliklerin sınırsız kalmış,
Gelişlerimi meçhul gizemlerinle kapamıştın.
Gelecek vaat eden topraklarında çocuklar doğurmuş,
Nicelerini sebepsiz kucaklamıştın.
Dirilen sultanlarının karanlık çukurlarını kazmış,
Devşirme ölümlerin lanetlerini erguvanlara salmıştın.
Dört yanına serpilmiş fikirlerin filizleri çıplak kalmış,
Olması ya da olmaması gereken dünyanı yaşamıştın.
Ulubatlıyı, Akif’i, yeniçerileri tarihe kazımış,
Aşka, geçmişe, geleceğe yelken açmıştın,
Duygularım, kılavuzum olmuş ölümsüzlüğünü alkışlar…
Düşüncelerim, kapına yaslanmış fısıldar,
Söyle bana İstanbul, sen hep varsın ya diğerleri…
Dila Ece Yıldırım
Bu şiir toplam 477 kez okundu.
3.07.2014 15:36:46