SERBEST KÜRSÜ
KIYISIZ AŞKIMIZ Kıyısız,limansız bir gemi gibiydi bizim aşkımız...Koynuna ufukları almış o engin denizlerde gideceği yeri bilmeyen ve sürüklenen bir gemi gibiydik...Aşkı bilemediğimiz için hiçbir rüzgar dahi yardım edemezdi bize bu yüzden.. Sonra fırtınalı denizde kaçamayacağımız bir girdaba yakalandık...Kayboluş girdabına...Aslında o girdapta kaybolmak yerine kendimizi bulduk biz..Ne olduğumuzu anladık.İkimiz de birbirimizin gerçek yüzünü gördük o girdapta... Sen benim bir kelebeğin ilkbahara duyduğu sonsuz ve büyük sevdası gibi olan aşkımı;bense senin bir an için bile benim için çarpmayan o lekeli kalbini!... Sonra fırtına dindi ve nasıl olduysa biz girdaptan kendimizi bulmuş bir durumda sağ salim çıktık ve anladık ki hiçbir şey görüldüğü gibi değilmiş!...Ne o girdap sandığımız kadar kötü ve tehlikeli ne de biz sandığımız kadar aşıkmışız birbirimize... Ben ne benim sana olan aşkımın bu kadar büyük olduğunu bilirdim ne de senin bana bakan gözlerindeki aşkın sahteliğini... Zor oldu ama artık ikimizde gideceğimiz kıyıya ulaştık.Sen o lekeli kalbini başka denizlerde,başka sahta aşklarla arıtmaya çalıştıkça boğuldun;bense sana olan aşkımı,öfkemi ve paramparça ettiğin kalbimi alıp bir damla suya hasret olan çöllere vurdum kendimi.... Ve yine kıyılarımızdan uzaklaştık... türkan arslan / 12.06.2013
Bu yazı 565 kez okundu.
YORUMLAR Gönderen: kara melek Çok güzel bir anlatım... tebrik ederim.. 13.06.2013 13:08:45
Gönderen: türkan nur beğendiğinize çok sevindim gerçekten :) teşekkürler :) 13.06.2013 17:38:03
|