Hüseyin Nihal Atsız
Ayrılık
Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı,
Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı.
Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı,
Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı...
Ağaçların dalları saygılarla eğildi,
İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi,
Böceklerin sesleri birdenbire kesildi,
Sevdiğim, kemençede söyletiyorken yayı...
Ayın on dördü gökte yavasça yükselince,
Bir bağlama başladı önceden ince ince ...
Birdenbire gürleşip kemençeye karıştı,
Biri coşkun bir öfke, biri bir yalvarıştı.
Birini inletirken bir kadının elleri,
Birinde bir erkeğin kırılmış emelleri...
Sonra kemençe sustu... Yalnız kaldı bağlama,
Çalkalanarak diyor ki: “Boşunadir, aglama!
Kemençen, baglamam ve ... Gönüllerimiz kiriktir;
Her tatli sevişmenin sonu bir ayriliktir...
Gök onun kadar derin , o gök kadar berrakti,
Biraz sonra nazik ay bizi yalniz birakti...
Bu ayrilik çaginin hicranini bir düşün,
Beni hala yakiyor tadi en son öpüşün!?..
Hazin hiçkiriklari birakilmiş bir kizin,
Hatirlatti bütün o eski ayriliklari.
Söndürür neşesini gönlümüzdeki hizin,
Birakilmiş bir kizin hazin hiçkiriklari...
1932
Bu şiir toplam 575 kez okundu.
15.11.2006