SERBEST KÜRSÜ
Saat Akşam Sekizi Gösteriyordu Söylenecek çok söz biriktirdik, ince belli bardakta ikram edilen soğuk çaydan tat almaya çalıştığımız vakitlerde. Sustuk sadece sözlerimizde. Saat akşam sekizi gösteriyordu. Saat akşam sekizi gösteriyordu ve biz konuşabilmenin telaşında. Kızarıyordu yüzümüz ve avuçlarımızda soğuk terler kaynatıyorduk. Gözlerimiz neyi göremiyordu, anlayamadık. Lâl da değildik oysa, bir yerden başlamalıydık söze. Cesaretimiz mi yoktu dillendirmeye, yoksa suskunluk mu yormuştu bizi, bilemedik. Saat akşam sekizi gösteriyordu. O kalkmanın, ben yaşamanın, yelkovan akrepten kaçma telaşındaydı. Fakat çay da bitmemişti ve biriktirdiğimiz her tümceyi harfi harfine susacaktık. Beceremedik. Sesini lutfetti giderken, "Hoşçakal!.." Bir damla söz düştü o an gözlerimden, o an anlattım, bütün sessizliğimi. Anlayamadı. Gidiyorsun... Git... Ardından gözyaşı döktüm, su değil. Tez gel sevgili. Yolun aşk olsun... Hadi güle güle sev... Saat akşam sekizi gösteriyordu... Fatih Ayhan Uzun fatih ayhan uzun / 30.12.2013
Bu yazı 431 kez okundu.
YORUMLAR |