SERBEST KÜRSÜ
Bir Garip Masal BİR GARİP MASAL Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir koca dünya varmış. Bu dünyanın içinde insan denen iki ayaklı yaratık yaşarmış. Bunların öyle bir özelliği varmış ki düşünebiliyorlarmış. Kendilerini bu özelliklerinden dolayı diğer canlılardan üstün tutuyorlarmış. Göğe yükselen koca koca taştan evler yapmışlar. Dağları oyup, yol yapmışlar. Çıtadan daha hızlı koşan arabalar, kartaldan daha yükseğe çıkan uçaklar, yunustan daha iyi yüzen gemiler icat etmişler. Hastalıkları yok eden ilaçlar bulmuşlar. Çok uzak diyarlardaki benzerleriyle bile birbirlerini görüp duyabilecekleri aletler bulmuşlar. Refah ve bolluk insan oğlunu yeryüzünün efendisi yapmış. Derken dünya, insan denen bu canlıyla dolmuş, taşmış. Sayıları o kadar artmış ki diğer canlılar, kendi aralarında kara kara düşünmeye başlamışlar. Şimdi biz nerde yaşayacağız? Ama insanoğlu denen canlı bunun da kolay yolunu bulmuş. Onlardan birkaç numune alıp, demir kafeslere hapsetmiş. Geri kalanını da öldürmüş. Ağaçları da kendi yaptıkları eserlerden aşağıda görüp kesmiş ve küçücük toprak parçalarında süs yapmış. Ama insan denen canlının, unuttuğu bir şey varmış. Yaşamaları için gereken hava ,su , toprak, ateş; bu beğenmeyip değiştirdikleri dünyadan sağlanıyormuş. Şimdide onlar, yok ettikleri hayvanlar gibi kara kara düşünmeye başlamış. Biz nerde yaşayacağız? İşte o andan sonra en kolay yol olarak, birbirlerini yok etmeye başlamışlar. Nükleer , kimyasal, biyolojik denen silahlar bulmuşlar. Güçlü olan güçsüzü yok etmiş. Kullandıkları silahlar o kadar zararlıymış ki dünyada kalan son yaşam alanlarını da yok etmişler. Bir avuç kalan insanoğlu da bizim gezegenimize sığınmak zorunda kalmış. Ama biz insanlardan daha akıllı davranıp, onları kendilerinden önce yok etmişiz. Böylece de insan denen canlı yok olmuş. Onlar erememiş muradına ama biz çıkalım kerevetine. atakan saraman / 17.03.2014
Bu yazı 362 kez okundu.
YORUMLAR |