DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

ŞİMDİ NİN ZAMANI VE ZAMAN DAKİ ŞİMDİ !!

Bir kez doğduk, ve hala yaşıyoruz. acıyı, nefreti, sevgiyi, hüznü, özlemi ve daha nicelerini yaşıyoruz, ve yaşadıklarımız mazi, diğeriyse gelecek. İlk kısmın her anına şimdi derdik, ve sonrası içinde şimdi diyeceğiz. Her anın şimdi oluşunu zamanın bütün oluşuna bağlarız. Çünkü şimdiyle başladığımız zaman şimdi(de) biter. Ama az önce şimdinin kısa bir an olduğundan bahsetmiştik. Farkettiyseniz şimdi başlayan zamanı şimdi bitirdi(k). Peki ya zamının ne olduğunu bilenimiz var mı ?
Her an insan ömrünü yiyen, yedikçe acıkan, acıktıkça yiyen şeyin ne olduğu hakkın da bir fikri olan ? Yıllar dediğimmiz şeyin arkasına saklanan zaman için ' boşver şimdiyi yaşayalım ' derken şimdinin ve gelecek olan şimdilerin aynı olduğunu, bir farklı isme bürünen zamanın pardon şimdinin, bi kısmı geleceğe saklanırken geriye kalan kısmının gün gibi ortada olduğunu biliyoruz. Şimdimiz, eskiden beri varolup hep en yeni olan şeydir.
Onun geçen vakitleri bile yeniyken şimdilerde bizim gençliğimizin eskidiğini görüyoruz. Peki gençliğimizi beraber yaşadığımız şimdi, neden biz yaşlanırken hala aynı kalır ?

Ya da sadece şimdiyi hem 70 yaşındaki hem de yeni doğmuş bir bebek nasıl yaşayabiliyor? Demek ki biz toplum olarak 'şimdiye bakalım' derken zamanın sadece şimdilerden oluştuğunu unutuyoruz. ve bir anlık şimdimizi günaha bulandırırken ilerki yıllarda ( ilerki şimdilerde ) yine şimdi diyerek aynı şimdiyi kirlettiğimiz farketmiyoruz... Herhalde ayette de geçen
' onlara dünyada ne kadar kaldınız derken
- bir göz açıp kapıyıncaya kadar, belkide daha kısa '
dememizin sebebi bu olacak. zamanın bir şimdiye dayalı oluşunu bilmeyip, tövbe için ilerki şimdileri beklemek .. !!

ali salkım / 12.08.2014

Bu yazı 393 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©