Süheyla Kurnaz
Güz Kuşu
Sırtı soğuk mermere yapışmış ceylanın
Mihraba dokunan feryadını
Koyunların dinlediği kavalın yangısını
Karaya vurmuş sevdaların hıçkırıklarını
Şakağındaki namlunun sessiz çığlıklarını
Bilir misin güz kuşu?
Eylülü solukladığında heyben hazırdı
Kayarken avuçlarımdan göğün bilmem kaçıncı katına
Sararan yapraklarla feryadımı kutsadım.
Dokunma yüreğime!
Kaç bıçak saplanacak sırtıma karanlıkta?
Kaç bahar uçacaksın güçsüz kanatlarınla?
Varsın hazanda ağlasın öksüz şiirlerim
Nadasta çatlayan dostluğun arınsın güz yağmurlarıyla
Uç güz kuşu uçabildiğince...
Karanlığı kırbaçlayan şafakla ezanları kokladım
Katlederken isyanlarımı, kanayan ellerimle
Yanık başakların sızlattığı hücrelerime
Sabır tohumlarını ektim.
Güneş doğacak elbet, busesiyle ısıtacak özümü...
Unutma güz kuşu!
An gelecek kanatların kırılacak zemheride yanacaksın.
Alaca karanlık arkadaşın yalnızlık dostun olacak
Silmediğin o son katre gözyaşımı
Serap yataklarında arayacaksın…
Sahrada âmâ gözlerim kurumuş olsa da
Akıttığım her damla gözyaşımla
İğne ile yüreğime işlediğim
Yakut bir taç bulacaksın DOST.
14.02.2006
Süheyla Kurnaz
Bu şiir toplam 651 kez okundu.
23.12.2006