Süheyla Kurnaz
Unutamadım
Sen gittin ya gülüm!
yalnızlığın tiryakisi, acıların esiri oldum
yanık sevda ezgilerinde hep seni buldum
hep seni gizledim mısralarıma…
karaya vuran kırık bir sandal misali,
yosun kokan suya hasretken
çatlamış dudağıma düşen
tek bir çiğ damlasının umuduyla
her şafakta çaresizce seni bekledim.
Güneş ufukta kızıl gözyaşı döktüğünde
sevda incileri bir bir yanıp söndüğünde
o serap gölgelerinin inadına
umutla bekledim gelirsin diye...
Artık
unuttum seni.
unuttum dudak kıvrımlarını
gözlerinin rengini unuttum.
nefesindeki sıcaklığı,
teninin kokusunu unuttum.
unuttum senli geceleri
gecemi aydınlatan gözlerindeki ışığı unuttum
şimdi, hatırlayamıyorum yüzünü…
Avuçlarımda bir bir zamanı öğütürken
ben bendeki seni unuttum.
Unutamadığım tek şey var senden kalan
kulaklarımda çınlayan
‘’seni seviyorum’’ diye haykırdığın,
İşte o an…
Ey yar!
Gelişini umut ettiğim her çırpınışım için
bulutlara bir çizik çektim.
Her yağmur yağdığında,
yanağına düşen her damlada,
anla ki ne çok kırılan umutlarım olmuş…
Şimdi zaman hangi çağda raks ediyorsa etsin
Takvimler peş peşe varsın geçsin, neylerim
Hazan mevsiminde sarkan o son yaprakta
bir gün hazin sonum yazılacak
Son kapım ardımdan kapanacak
ve son sözüm yazılacak
‘’kırılan umutlarımı toplayıp
her birini göz pınarından çağlatman nafile
teselli bulacaksan eğer,
çorak toprağımda yeşerecek gülleri bekle…
Ben seni hala bekliyorum be gülüm…’’
18.11.2006
Süheyla Kurnaz - 18.11.2006
Bu şiir toplam 494 kez okundu.
23.12.2006