Lokman Hamitoğlu
BEYZA
Hırsız girmişti evlerine…
Hırsız boynundaki kolyeyi çıkarmaya çalışırken uyanıp; haykırmıştı!
Aynı anda uyanan kocası ve hırsız…
Hırsız üstte, koca altta…
Kanlar içinde kalan ağız, burun yüz…
Beyza eline geçirdiği vazoyla hırsızın kafasına güm…!
Hırsız kanlar içinde yerde.
Eve çağrılır çağrılmaz gelen polis ekibi…
İfadeler, incelemeler ve savcılığa sevk…
Nöbetçi mahkeme Beyza’yı tutukladı…
Beyza henüz 6 aylık evliydi…
Beyza ay parçasıydı…
Beyza ikicanlıydı…
Hüzünlüydü, gözyaşlıydı, yaralıydı…
Mahkeme uzamadı.
Üçüncü duruşmada ağır tahrik indirimi uygulanıp
Beyza’ya 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Beyza bitirim bir koğuştaydı
Üç beş fırlama kız…
Bir kadın tüccarı…
İki katil…
İki de Beyza gibi kader kurbanı mahkum vardı.
Huzur yoktu aslında paylaşılamayacak bir şeyin olmadığı dört duvar içinde
Hele bir de Beyza’nın kocası Hakan’ın başlayan mırıltıları
Bayza’nın kulağına gelen dedikodular
Beyza canından bezmişti.
Hakan iki hafta gelmediği görüşün üçüncü haftası geldi.
Beyza doğumun yaklaştığını söyledi,
Hakan işin kötü gidişinden bahsetti…
Beyza boynuzlarının arşa yaklaştığını söyledi,
Hakan hava durumlarından bahsetti…
Beyza gözyaşını akıttı,
Hakan çay içti…
Beyza kırmızı gözlerle koğuşa döndü.
Sanki koğuşta rahat var mıydı?
Ama ne yapsındı, dayanacaktı…
Karnındaki yavru için dayanacaktı…
Doğum yaklaşıyor, Hakan uzaklaşıyordu.
Doğum gelip çattı, nurtopu gibi bir erkek çocuk…
Ama Hakan yok!
Çocuğun adını daha önce düşünmüştü Beyza;
Kız olursa Çilem, erkek olursa Umut…
Umut bebek neler olduğunu nerden bilecekti!?
Umut bebek nerede olduğunu nerden bilecekti!?
Beyza 2 yıl 8 ay sonra şartla tahliye oldu.
Beyza kucağında Umut’la babaevine gitti.
Hakan’a ne mi oldu?
Hakan hiçbir şey olmadığı için;
Ona hiçbir şey olmadı.
Ondan hiçbir şey olmadı…
Bu şiir toplam 722 kez okundu.
24.12.2006