ismail Aydoğmuş
Eridi Dağlar
Küçükken evimizden
Demir madeninin çıktığı
Dağlar görünürdü
Yıllar sonra eridi dağlar
Tepeler kayalar
Bilek gücüyle, emekle
Makineyle, fenle.
Ergenekon ne ki
Ferhatın dağları ne ki
Görmeliydiniz A kafayı, B kafayı
Delikler açtılar, tüneller deldiler
Kan gibi kırmızı filiz fışkırdı yerden
Alın terine karıştı maden
Eridi dağlar
Eridi demir
Eridi yürek
Dağları yok etti
Divriğili işçiler birleşerk.
İşçi Abidin vardı
Tek elinde havalı
Tabancayla,kompresörle
Lağım atar, delik delerdi
Sallandırarak kayalardan kendini
Dinamit kor patlatırdı kayaları.
Sefer balyoz sallardı
Tokmaklardı, çivilerdi
Delerdi dağların bağrını
Demiri demirle sökerdi.
Mevlüt iyi manivela kullanır
Kazım iyi kazma sallardı.
Kemal vardı kepçeci
Oklitçi Mahmut
Şöför Sayit..
Hüseyin, Bekir,Ali, Gani..
Daha niceleri
Kimi parmağını
Kimi kolunu, ayağını
Kimi canını verdi madene
Gecenin karanlığında
Sabahın şafağında
Taşırdı dağlara
Arabalar
Divriğili karıncaları
Ziniskiden, Purunsurdan
Erşinden Odurdan
Iğımbattan, Uluzardan
Yüreğini koyarak içine
Sefer tasıyla uğurladı
Vardiya arabalarını
Sevgiyle umutla bekledi
Eşler, çocuklar, analar.
Cevher taşırdı teleferikler
Cebreserden Demirdağa
Havai hatla
Dökülürdü vagonlara
Uzaklara giderdi
Sonraları
Yine taşınırdı
Kamyon komyon
Dağlar oluşurdu istasyonda
Sanayimiz ilerlesin
Fabrikalar çalışsın
Binalar dikilsin
Memleket gelişsin diye.
İşlendi geldi geriye
Orak oldu, tırpan oldu
İnşaata demir
Aşa kaşık, toprağa kazma
Araba kamyon
Demiryolu tren oldu
İşçinin alın teriyle eridi
Eridi dağlar
Eridi demir
Eridi yürek.
Nerden bilirlerdi
Demir Parmaklık
Kelepçe olacağını bileklere.
Nereden bilirlerdi
Tank yada silah olacağını.
(1 Temmuz 2006 Cumartesi 14:00)
Bu şiir toplam 792 kez okundu.
1.01.2007