Ecem AYNA
M@Ç@ KIZI
MAÇA KIZI
Kalabalık bir eylül akşamıydı son gidişin
Ben terkedilmişliğimin farkında olmadan,
Bir kadın siluetinde seni arıyorum.
Bazen sen kokan çıkmazlara dalıyorum.
Kokunu da alıp gitmiştin ya;
Yine de biliyorum, hercai kokuyordun;
En çok hercai yakışıyordu gerdanına.
Karanlık sokaklara giriyorum,
Şu köşe başı kitapçılara
En çok kitap kokusunu severdin,
Mutlaka buralarda bir yerlerdeydin.
Sırtımı duvara dayıyorum
Kollarım göğsümde kavuşmuş,
Sağ ayağım şu her zaman takıldığı taşın üzerinde
Karşı kaldırımda bir adam akordiyon çalıyor
Başım her topuk sesinde sola çevriliyor
Ben seni bekliyorum,
Sen yoksun
Belki sen de eve dönmüş, beni bekliyorsun,
Anahtarın her zamanki gibi kayıp.
Kolların göğsünde kavuşmuş,
Sırtını duvara yaslayıp,
Her topuk sesinde başını sola çevirip bakıyorsun.
Sırtımı duvardan, sağ ayağımı taştan kurtarıp yürüyorum
Kollarım çözülüp ceplerime düşüyor,
Her taşa bir de senin yerine vuruyorum.
Sokak sokak ilerliyor,kendimi aynı yerde buluyorum.
Sen yokken her yer nasıl da birbirine benziyor
Bir el tutup beni yakamdan kapının önüne bırakıyor,
Ben sana uzatıyorum anahtarı,
Sen yoksun
Gözüm kapanıyor, el yakamdan düşüyor,
Ben bir kez daha sensiz açıyorum kapıyı
Anahtarı masanın üzerine fırlatıp,
Hep uyuyakaldığın kanepeye oturuyorum.
Neden sonra, gözüm masadaki
Dağılmış iskambil kağıtlarına ilişiyor:
Hala üzerinde ellerinin sıcaklığı
Gitmeden biraz önce açmış olmalısın son falını.
Ellerinin izi kaybolmasın diye, usulca
Avucuma alıyorum kağıtları.
Bir umut seni bulurum diye sarılıyorum,
Bir kart yok:
Sen yoksun, maça kızı
Bu şiir toplam 881 kez okundu.
26.01.2007