Beyhan Yıldırım
...
seneler geçiyor ve ben gidiyorum.
yangınlar her yerde yangın.
kalabalıklardayım.
yalnızlığımı kanadından vuruyorum.
küçükken aklım almıyordu.
isteklerim oluyordu, aklım almıyordu.
oğlum derdi:
bu yol ölüsünü geç verir toprağa.
gideceksin,yürüdüğün yol yüreğin olsun...
bakışlarım yukarda olsa da,
anlamı, geçmiş zehir yüzükler
acının öteki yakasından kopup gelir.
omuzlarım çölün sıcağına yaslanır,
birde kurak toprağına umarsız...
gecikmiş hesapların ardından koşturan,
bir yanı da var hayatın.
mesaj bırakmadan gitmek; terk etmek olsa gerek,
böyle bir yanı da var hayatın...
yanlışı kabullenmek tarihçiye has duygudur.
çekim kuvvetinden çıkıp değerlerin,
yolculuklarda bir kadın sıcaklığında,
emzirmek, kabullenmektir yenilmişlikleri.
yürüdüğüm yolun ne kadar yüreğimden geliyordu;
aklım almıyordu.
isteklerim tükendikçe,gücümde azalıyordu.
birde oğlum için söylenecek sözlerin yitikliği...
ya ölecektim,ya da yazar kalemini atıp terkedecekti.
ben öldüm!...
yazar şimdi bir cezaevinde yeni ölümler tasarlamaktadır
attığım her kartı cevapsız bırakan bir yazarı da ben neyleyim...
Bu şiir toplam 722 kez okundu.
9.02.2007