Meltem Kaya
Espere
Uçurtmamın ipi koptu yüreğimde, nasıl çocuktum
Yıldızları saymak tutkusuyla gökyüzüne uçtum
Uçtukça uzaklaştı yıldız yığını..
İşte ben o gece en parlak yıldıza sevdalandım
Ona doğru inatçı bir sevdayla koştum durdum
Hiç yitmedi umudum
Nedenini hiç anlamadım ama;
Ben ona doğru yol aldıkça doru atlar gibi
Yaşlı bir güvercin ardımsıra ağladı durdu
Kır çiçeklerinin hepsi hüzüne durdu
Soramayacak kadar zamansızdım
Yıldızım çağırıyordu, ben ışığının çekimindeydim
Neden ağlıyordu yaşlı güvercin?
Ya bu çiçeklerin yası neden?
İnci tanesi gibi süzülen gözyaşlarını hiç gizlemeden
Yağmur edip yeryüzüne savuruyordu
Soramayacak kadar sevdalıydı yolum
Sabaha dek yol aldımiçim yıldız yangını
Tam tutacakken uzaklaştı, çağrısı hiç tükenmeden.
Ben gittim, o daha uzak, ben uzakken o çok yakın
Geçecekti ayrılığın mevsimi
Dur durak bilmeyen bir çocuk oyunu gibi hep yol aldım
Kaybolacağımdan hiç korkmadan.
Hiç yitmedi umudum
Yaşlı güvercinin çok gün görmüş yaşlı gözleri
Ardımsıra
Bir mühür gibi işlenmişti yüreğimdeki kabzaya
Hep düşündüm samanyolu boyunca,
Ben bunca sevdalıyken niye ardımsıra..?
Soramayacak kadar zamansızdım
Asırlar boyu sürdü sanki yolculuk
Tam ulaştım diye çırpınırken ellerim;
Yolumun pusulası sevdalı ışığım
...u-sul u-sul yitirmeye başladı ışığını
Daha çok koştum, çığlık gibi sustum,
Gitgide daha soluktu, içimde uçuk bir acı!
Ellerimin yanmasına hiç aldırış etmeden dokunduğum anda
Çığlık çığlığa gitti.
Çığlık çığlığa kaldım geride.
Gitme ışığım!
Bak geldim, bir yaşam mutlak hep geleceğim yanına,
Ve belli belirsiz derken...
...göğün renginden ayırdedilmez oldu
Kaybolup gitti yıldız, kaybolup gittim sanki
Birden
Artık hiç gözyaşı kalmamış
Ama ardımdan bir an bile ayrılmamış
O bilge
O yaşlı güvercin
...tutuverdi elimden
Yıldızım yoktu..
Soramayacak kadar
...zamansız değildim artık
Sordum, bunca gözyaşı niye ardımsıra?
Bu çiçeklerin yası neden?
Sabah oldu dedi u-sul-ca
En zor sevdayı seçtin!
Hep kavuşmak düşüyle koşsan bile ardından
Sabaha karşı o senin sevdandan yakarak kendini
Güneşe dönüşecek
Yeryüzü aydınlansın diye!
Ellerini, ellerimizi ısıtacak.
Tohumları, denizleri ısıtacak..
Kuş yuvalarını, başakları ısıtacak.
Çiçekleri yaşatacak güneşe dönüşecek.
Çiçeklerin yası güneşsiz kalma korkusudur.
En zor olanı seçtin!
Sen her gece koşacaksın
Elbet, hiç yitmeyecek umudun!
Ama elinle tuttuğunu anladığın an
O binbir parçaya ayıracak kendini.
Yeryüzü soğumasın, çiçekler ışıksız kalmasın diye!
Gözümün her damlası anlattı sana
Ama sen soramayacak kadar
...zamansızdın
Ben sana yetişemeyecek kadar yorgun
Hadi şimdi yat göğsüme, dinlen.
Penceren içine bırakayım seni..
Yarın güneş gidince
Yeniden doğur sevdanı
Dur durak bilmeden koş yine,
Biliyorum hiç tükenmeyecek umudun,
Ondandır küçüğüm,
Bu umutla yaşayacaksın!
En zor olanı seçtin!
Zor olan sevmeyi bilmektir çünkü.
Bu şiir toplam 722 kez okundu.
19.02.2007