SERBEST KÜRSÜ
Ağlıyordu adam ;-( Ağlıyordu adam ,koca bir hikayenin eşiğinde. Gün gözlerinde söndü ,sanki hiç doğmayacakmış gibi. O kadar karanlıktı ki gözlerinin içi, ne düşündüğü, ne demek istediği belli değildi. Alamadığı nefes boğuyordu onu. Ritmi bozuk kalbine inen darbeler ,daha bir hızını artırmıştı sıklaşan nefesinin. “İntihar” dedi adam. “Bu bir intihar. Hadi gözün aydın. Vicdanınla ve herkesin gıpta ile baktığı ,sevdanla baş başasın.” Aklının bir tarafına “gitmek” ilişmişti bir kere. Yoktu çaresi. İçinde sakladığı hüznün üzerine örterek gerçekleri ,gitmeliydi. Biliyordu açacağını daha sonra. Ama sırası değildi . şimdi dik durma zamanıydı. Hiçbir şeyin hükmünün olmadığını öğrenmişti aslında. Tek önemli şey kendisiydi. Lakin şu an o kadar canı yanıyordu ki ,bu değeri düşünecek halde değildi. Bunun için çok zamanı olacaktı nasılsa. Uzun cümleler kuramıyor, vuslatın acı zehrini kusamıyordu. Her şey içinde kalmıştı sanki. Oysa o kadar çok birikmişti ki diyecekleri. “bir başlasam” diyordu.ah bir başlasam”hiç susmayacağım” ama bilemiyordu nereden başlayacağını. Hücrelerinde dans ediyordu ölüm. Mor saçaklı bir gecenin içinden geçiyordu adam. Gece düştü gözlerine. O mağrur halinden hiç eser kalmamıştı. Sıkılgan bir edayla çöktü koltuğa. Koltuk bile yabancıydı sanki. Şöyle bir gözlerini yumdu ölüme yumar gibi. Oysa hiç düşünmek istemiyordu. Hiçbir şeyi hatırlamamaktı tek gayreti. Gündeki tüm direnci bitmiş, bütün sevdikleri onu terk etmiş gibiydi. Oysa gururu ve öfkesi ile ,nasıl bir çırpıda elinin tersi ile itivermişti her şeyi. O bile şaşırıyordu düşündükçe. Bir sigara daha yaktı. Yalnızlığın hükmünü sürüyordu evde. “biraz kitap okusam” dedi. Her şey gibi yarım kalan bir kitabı vardı elinde ,bir türlü bitiremediği. Okumak istemiyordu çünkü. .” Dramatize etmek yersiz” diye geçirdi aklından. “O kadar vaktim yok..” yine de boğazında ,hiç çözülmeyecekmiş gibi duran ,bir düğüm vardı. Sabahtan beri hiçbir şey yemediğini hatırladı. Oysa ne kadar severdi yemeği. Tam bir oburdu. Hani kimi insanlar yaşamak için yerler kimileri de yemek için yaşarlar ya..ikinci şık tam kendine göreydi. Yine de acıkmadığını hissetti. Şuursuzca ayağa kalktı ve dolabın kapağını açtı.. buz gibi bir bira aldı kendine. Sanki içinin yangınını bastıracaktı. Oysa söz vermişti bir iki sevdiğine bu konuda. “söz veriyorum.artık kullanmayacağım,abartmayacağım...” Sözünü tutamamıştı işte. Biliyordu ki arkası gelecekti. “Bu gece iyi bitmeyecek” diye geçirdi içinden. Gözleri şişmiş,dilinde nerden geldiğini anlayamadığı bir şarkı nakaratı ,evin içinde dolaştı durdu bir süre. Vakit hayli geçti. Ama durum onu gösteriyordu. Sabaha vuracaktı bu gece zaman. Ve tanıklık edecek gibi görünüyordu adam bu buluşmaya. Bilgisayarı açtı. Bir iki karalama çalıştı. Sonra sildi nedense. “yok yok.hiç olmadı. Benim işim ne bu kadar arabeskle” ,ve öfke ile kapattı bilgisayarı. Böyle düşünürken çok canının yandığını biliyordu. Daha önce de tatmıştı böyle büyük acılar ,ama , “bu onlara benzemiyor” diye geçirdi içinden.ve birden bir öfke ile kalktı yerinden. Sanki aklındakileri silmek ister gibi ,bir kafa hareketi yaptı şuursuzca. “ne kadar çok şey geçiriyorsun bu gece içinden. Alışmalısın. Bundan sonra hep böyle .” diye düşündü çatılmış kaşlarıyla ,kendine kızar gibi. Adam ve gece. Gece ve kördüğüm.Kördüğüm ve hayat.Hayat ve insanlar.İnsanlar...Anlayamadım insanlar diye geçirdi içinden.Kızdı herkese,kendine,annesine,babasına,DÜNYAYA! Öfkesini saklamaya çalışarak tanrı ile konuşuyordu. “yarattıysan eğer ,en mağrur kul olarak neden beni seçtin? Sana yalvaramıyorum bile. O kadar öfke birikti ki içimde. Sana en sadık dostum olarak anlatıyorum.başkalarıyla uğraştığın zamanlarda ,gözden mi kaçırdın bana ait olanları? Neden her şey bu kadar üst üste?” Tanrının bile şaşkındı bakışları . Ve kıskanıyordu adamı içten içe. Ölecek kadar sevmek ve severken gitmek. Tek celsede bırakılan aşklar,DOSTLUKLAR,arkadaşlıklar.Adam göstermiyordu ama çevresindeki insanları çok seviyordu. Ve son hamle yüreğinden geceye. “hep aynıysa aşkın kimyası neden hala çözemedi bu ahmak insanlar…” Şu anda fonda Sezen aksu’dan “vazgeçtim” var. Ortalık sanki biraz duruldu. Kimbilir, belki de adam yoruldu... Aykut Hayati GÜNDOĞDU Aykut Hayati GÜNDOĞDU / 10.08.2011
Bu yazı 824 kez okundu.
YORUMLAR |