BANA HER ŞEY SENİ HATIRLATIYOR

Seni mi şekilden şekle sokuyorum yoksa başka şeyleri sen gibi mi şekillendiriyorum zihnimde? Orada burada gördüğüm her insanı sana benzetiyorum mesela.
Sahilde bir çift görüyorum, elele. Hemen erkeğin yüzüne bakıyorum. Bakıp da sen olmadığını anlayıncaya kadar resmen yaşamıyorum. Kalbim atmıyor nefes alamıyorum, gözlerim hariç bir telimi kıpırdatamıyorum. Sonra birini görüyorum karşımda, öylesine birini. Sana benzeyen ama senden çok farklı birini. Rahatlıyorum o an ve mutluluklar diliyorum onlara içimden. Ve yine aynı şeyler.
Sonra seni ararken aslında birden tanımadığım biriyle göz göze geliyorum. Mahcup oluyorum. Telaşlı, mutsuz bakınıyorum öyle etrafa.
Sonra bir martı geliyor, konuyor kayalıklara. İşte diyorum, bu o! Onu da sana benzetiyorum. Mavtı Jon! Hayaller kuruyorum; reenkarnasyon. Bir daha gelsem diyorum dünyaya. Martı olsam, o da martı olsa. Göbekli yaşlı amcaların bardaklarından biraz rakı çalsak beraber, sarhoş olsak. Eğer bir gün sarhoş bir martı görürsen o benim.
Devam ediyorum, yürüyorum. Yanımdan ufak bir çocuk geçiyor. Elinde karışık meyveli şekeri. Tutti frutti kokusunu alıyorum. Çok güzel, yine işte diyorum, bu da o! Karışık, karmakarışık, egzotik, hem her tadı içeren hem hiç birine benzemeyen. Bu o!
Sadece yürüyorum, sadece seni düşünmemeye çalışıyorum. Sonra birden bir gazoz kapağı görüyorum yerde. Kapak da denmez ona ama ne denir de bilmem. Senin bana verdiğinden işte. Bir ona bakıyorum bir kolyemde asılı olana. Sen geliyorsun yine aklıma, zaten çıkmamışken aklımdan. Böyle böyle bir bakıyorum 3 saat geçmiş, eve gelmişim. Ben hep seni düşünmüşüm yine. Hep seni aramaya düşmüşüm yollara gerçekte. Böyle.

---

YORUM YAP

---

YORUMLAR

---