mehmet akif Tiryaki
Şakayıklar
Gün akşama dönerken
ne zamanki yaşam yorgunu narin duruşuyla
sana benzeyen şakayıkları görsem bahçede
yıllanmış kırmızı yapraklarıyla perdeleri kapanmış
aynı hüzünleri anımsar
üzülürüm
Yokluğunda sarılırken gecenin boşluğuna
yuvasına geciken göçmen kuşlara sorarım
geri gelecek mi diye
Oysa çığlıklar dolaşır sere serpe
aklımı alacakmış gibi vurulan kapılardan
geleceksin titreyişi kaplar bedenimin her bir yanını
üşürüm
Ay beyazıdır ortalık artık gecenin geç zamanında
iki avucumla kapatırken yüzümü
hiçbir yere koyamadığım ellerim kayar gider
dalarım
Son ayrılık çığlıklarıdır artık dolaşan
ıslak bir yaz gecesinde
umutlarımı katık ederim ayrılığa
gecenin içinden gün sabaha dönerken
Kan kırmızısı şakayıklar kollarını açar
koklarım
Geceler mi seni düşlerime getiriyor
yoksa sen mi anıyorsun sevdamızı
el ele seher meltemiyle gezinirken bahçede
Şimdi yorgundur bedenim
oysa ruhum bıçkın bir serseri
henüz on altı veya on yedisinde
kırmızı şakayıklar gibi hüzünlü lal rengi akşamlarda
söz geçiremem kendime ve
kapanırım içime
Dalgalanırken esen rüzgarla yüreğim
biliyorum ki hayat tekrarlanmayacak.
Mehmet Akif Tiryaki
Bu şiir toplam 600 kez okundu.
16.06.2007