HASRET
Bir yandan şarkımızı söyler,
Bir yandan hem yürürüm hem ağlarım.
Sevdam gülyüzlüm bir rüzgar gibi iter beni.
Ben ayrı yolda sen ayrı yolda...
Hasretim koynumda yürürüm sonsuzluğa.
Bir daha görsem seni diyorum,
Bir gün bir dakika olsun....
Bilmediğim yollardan geçerken,
Sükunetin dinginliğinde
Süzülüyor bedenim….
Şimdi yanımda değilsin ama
Beni duyabiliyorsun biliyorum.
Kapat gözlerini ve dinle….
Kara kaplı bir defterin dışı gibi,
Katran bağladı yüreğim.
Ayrılığın çatlak yerlerlerinden,
Sabahlıyor düşlerim.
Ya düşlerime ışık gibi vur…
Ya da ruhumu yakan acıları uyut.
Ya da…..
Gel..!
Sadece gel ve ellerimi tut…
Yokluğunu soluyorum,
Yürek buruk, elim bağrımda,
Sana dolanıyor ayaklarım.
Hangi sözle susturabilirim ?
Sığmıyor sevgim, yetmiyor kalbim…
Çığlık çığlığa haykırmak istiyorum.
Bu ne beter çizgidir.
Bu ne çıldırtan hasrettir böyle?
Seçtiğim hayat bu değil ....
Bunca yokluk,bunca kırıklık,bunca acı...
Korkuyorum içime bakmaktan.!
Yüreğimin her bir parçası ayrı bir yerde...
Topraktan kök,
Çenemden diş sökülür gibi acıtır hasretin,
Kelamların aczini kuşandığı yerdeyim.
Azrail eli ensemde,
Varsın dolaşsın.....
Ölsem ne gam....
Ey kurbanı olduğum gül...!
Niye bu infaz niye bu katliam....
Seferini bitiremediğim
Müebbet düşlerimle,
Hasretin iflah olmazlığından,
Yorgun ve çatık kaşlarıma mühürlüyorum seni.
Bu sevda bu cana sığmaz artık...
Göğsüm hüznün yatağı artık.
Su içmek istiyorum artık....
Yıllara meydan okurcasına,
Bu hasret pınarından.
GÜLTEN TELLİOĞLU - ZONGULDAK
| Okunma Sayısı : 202 Tarih : 1.11.2013 |
 (0)
|
