Hüseyin YALÇINKAYA (Sail-Geda)
Bilmiyorum Sevgili
Geçmişten iki kelam etsen tutabilir miyim
Gözümün yaşını.
Eskiden olduğu gibi,
En derinine mi dalmalı gözlerinin
Boğulur muyum dersin sevgili
Renklerin en güzelinde
Mavinin her tonu seni.
Nicedir bozuk para gibi cebimde taşıyordum
Toplasan bir avuç etmezdi zaten
Ben sensiz ümitlerimi düşürmüşüm sevgili
Sorma nasıl ne vakit..
Düşmüş işte
Bilmiyorum..
Bilir misin özledim demesi de
Bana öyle koyar oldu ki
Ellerim ayaklarım yokmuş,
Sanki muhtaç-eksik-çaresiz "miş"im gibi...
Tekrar tekrar, hayal ediyorum o ilk anı
Bir kuru selamı yakıştıramadım hiç
Nicedir hasretim sana
Nicedir düşüp kalkıyorum mezarına
Sana dair özlediğim bütün şeylerin
Her fotoğraf karesinde gülümserken
Nasıl yandığımı, tasviri malum bir cehennemin dibinde !
Sana bir kelime ile nasıl diyeyim ki
Sarmaya hak kazanayım kollarını
Başımı omzuna koyup sessiz sedasız
Hıçkırayım, özledim , hemde çok diye
Ama korkuyorum öyle ağlarım
Öyle gözüm yaşı sel olur ki o an...
Sen her beni düşündüğünde dökülse incilerin
(Tane başı kellem olsa da vursalar keşke)
Sen sadece assan suratını ve sebep ben olsam
O an göz yaşlarım görünür de arş-ı aladan
Af olunur diye, çok korkuyorum!
Can nasıl sığar hala bu bedene
Ya ellerin değmezse ellerime
Gülmezse içi gözlerinin
Organize suçlu tüm hücrelerim
Nasıl dayanır bu müebbete
Bilmiyorum...
Bu şiir toplam 439 kez okundu.
17.09.2013 01:33:13