Cezmi Ersöz
Aşk ve Yurtsuzluk
Usul usul azalıyordu sevgisi, kalbi soğuyordu...
Aynı masada, yanyana oturuyorduk, ellerinden
tutuyordum... Akıntıya kapılmış bir çiçek gibi
bilmediğim, bilmediği uzaklıklara doğru gidiyordu...
Öyle acı çekiyordu ki sevgisinin azalmasından... Seni
artık özlemiyorum, eskisi gibi içimi acıtmıyorsun, bu
benim için ne büyük acı biliyor musun, derken sesi
titriyordu.
Dalından kopmuş bir çiçek gibi unutulmuş denizinde
usul usul sürükleniyordu... Sevgimiz yurtsuz kalmıştı
şimdi...
Can çekişen bir hastayı ölümüne hazırlar gibi,
nefesimi tutmuş saçını okşuyordum durmadan...
Sevgisi, yaralanmış çocukluğumuzu ve dünyayı
değiştirmeye yetmemişti.
Hayal kanatları yanmış sevgisini öksüz kalan sevgime
kattım. Sevgisi biterken gözlerime son bir kere
baktım. İnanmıştı çektiğim ızdıraba...
Son anda sarıldı bana:
Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım
kayboluşa, dedi.
Yapamam, dedim, istesem de yapamam. Bu sevginin
ömrünü beklemeliyim...
Bu sevginin beni götürdüğü yere kadar gitmeliyim...
İçimde sırrın, kimseye benzemezliğin sızısı, yarım
kalan yolculuğun aşk yüzlü çocuğu var...
Sevgisi soğurken son tesellisi, son kıskançlığı, son
umudu bu olmuştu.
Kaynak: Yok Karşılığı Yüzünün
Bu şiir toplam 718 kez okundu.
7.11.2006